Size daha iyi hizmet verebilmek için çerezleri kullanıyoruz.
Yeni online gizlilik yönetmeliğine uyum için bengizlilik düzenlemelerini ve çerez kullanımı kabul ediyorum."
Yedikıta Dergisi (Mart) - S.127
20 Mart 1956… Tunus’ta 1881’de başlayan Fransız işgal idaresinin nihayete erdiği tarih. Tam 75 sene süren bu devirde, dinî ve ilmî yapıdan sosyal ve kültürel sahaya kadar Tunus’ta pek çok şey değişti. Batı Akdeniz sahillerindeki bu Kuzey Afrika ülkesinin özellikle sahil şeridindeki şehirlerinde Fransız tesiri kendini fazlasıyla hissettirir.
Tunus yine de her bir köşesinde Anadolu’yu taşır. Hepsinden evvel, ta Barbaros Hayreddin Paşa zamanından beri Anadolulu gençlerin ikinci vatanı olmuştur bu topraklar. Onların çocukları olan “Kuloğulları”nın nesli, sadece Tunus’ta değil, Cezayir ve Trablusgarb’da da yaşıyor hâlâ.
Tunus’ta 300 yıllık tarihî bir binanın kitabesinde yahut bir çarşının adında karşımıza çıkabilen Osmanlı, gerek Zeytune’de gerek onlarca cami, medrese ve tekkede hâlâ bizleri selamlıyor. Tunus’la Anadolu arasındaki bugünkü bağın temelleri, buralara dayanıyor.
Daha eskilere, Tunus’un “İfrîkıyye” olduğu zamanlara gidersek, orada sahabe-i kiramdan zatları görürüz. Başta “Sahibü’ş-Şaarât” lakabını taşıyan Ebu Zem’a el-Belevî (r.a.) karşılar bizi Kayrevan’da. Ülkenin, hatta Afrika’nın en eski İslâm şehirlerinden Kayrevan, “ribat” olarak kurulmuş ve asırlarca bir ilim ve fetih üssü olmuş.
Tunus aynı zamanda Endülüs’ün kapısıdır. İber Yarımadası’nda asırlarca hüküm sürecek bu İslâm devletinin ve Tarık bin Ziyad’ın habercisidir.
Hz. Osman (r.a.) devrinden Fransız işgaline kadar Tunus’un 1200 yıllık tarihini, sayfalara sığdırmaya çalıştık. İstifadeli okumalar dileriz.
Gelecek sayımızda buluşmak üzere...
Marka | Yedikıta Dergisi |
---|
Validate your login
Giriş Yap
Yeni Hesap Oluştur